Akran Zorbalığı: Her Annenin Bilmesi Gereken Sessiz Tehlike
Çocuğunuz size “Anne, kimse benimle oynamıyor” dediğinde yüreğiniz parçalanıyor değil mi? Ne yazık ki günümüzde birçok çocuk, okulda ya da arkadaş çevresinde akran zorbalığına maruz kalıyor. Akran zorbalığı, bir çocuğun başka bir çocuğa sürekli olarak zarar verici davranışlar sergilemesidir. Bu sadece vurmak ya da itmek gibi fiziksel şiddetle sınırlı değildir. Alay edilmek, dışlanmak, sosyal medyada küçük düşürülmek gibi duygusal ve dijital yollarla da gerçekleşebilir.
Zorbalığın arkasında birçok sebep olabilir. Bazı çocuklar evde gördükleri şiddeti arkadaşlarına yansıtır. Kimileri dikkat çekmek ya da gruba ait olmak için bu tür davranışlar sergiler. Bazıları ise empati kurmayı henüz öğrenememiştir. Ayrıca sosyal medyada gördükleri olumsuz örnekler de bu davranışları pekiştirebilir. Sonuçta bu çocuklar ya zorba olur ya da zorbalığa uğrayan konumuna düşer.
Peki, çocuğunuzun zorbalığa uğradığını nasıl anlarsınız? Öncelikle okula gitmek istememesi, sık sık mide ağrısı ya da baş ağrısından şikayet etmesi önemli sinyallerdir. Evde içine kapanması, öfke nöbetleri geçirmesi, "beni kimse sevmiyor" gibi cümleler kurması da dikkat edilmesi gereken belirtilerdir. Ayrıca eşyalarının sık sık kaybolması veya zarar görmesi de zorbalık işareti olabilir.

Bu durumda bir anne olarak yapmanız gereken en önemli şey, çocuğunuzu yargılamadan ve küçümsemeden dinlemektir. Onun ne hissettiğini anlamaya çalışın. Öğretmenle, rehberlik servisiyle ve gerekiyorsa okul yönetimiyle mutlaka iletişime geçin. Ayrıca çocuğunuza empati kurmayı, kendini ifade etmeyi ve hayır demeyi öğretmek de uzun vadede çok etkili olacaktır. Eğer zorbalığı yapanın kendi çocuğunuz olduğunu fark ederseniz, onu suçlamadan önce bu davranışın nedenini anlamaya çalışın ve gerektiğinde bir uzmandan yardım alın.
Unutmayın, her çocuk sevgiyle, güvenle ve anlayışla büyümeyi hak eder. Akran zorbalığı “zamanla geçer” diye göz ardı edilmemeli. Çünkü bazen bir çocuğun hayatını değiştiren şey, annesinin onu dikkatle dinlemesi ve yanında olduğunu hissettirmesidir. Bu yüzden gözünüz ve kalbiniz hep açık olsun. Çünkü siz bir annesiniz, yani çocuğunuzun en büyük savunucususunuz.